LAVANTA
Lavandula angustufolia L. uçucu yağının içeriğinin Tıbbi kullanım açısından değerlendirilmesi ve Kalitesinin belirlenmesi
Lavanta, dünyada kültürü yapılan önemli bir parfüm, kozmetik ve ilaç bitkisidir (Guenther, 1952). Lavandula cinsine ait bitkilerin hem kuru tomurcuğu hemde uçucu yağı yüzyıllardır tedavi ve kozmetik amaçlı kullanılmaktadır (Cavanagh and Wilkinson, 2002). Son yıllarda aromaterapinin yaygınlaşmasıyla birlikte lavantanın sedative olarak aromaterapide kullanılması da yaygınlaşmıştır.
Parfüm endüstrisi için önemli bir uçucu yağ bitkisi olan lavantanın yatıştırıcı, spazmolitik, antiviral ve antibakteriyel gibi terapatik etkisi vardır (Kim and Lee, 2002). Lavantada en fazla bulunan monoterpenler linalool, linalil asetat, borneol, kafur ve 1,8 sineol’ dur. Bunlar arasında linalool, linalil asetat ve kafur lavanta uçucu yağının kalitesini belirlemektedir (Sarker et al., 2012). Linalool yatıştırıcı, linalil asetat uyuşturucu (Tisserand and Balacs, 1999) ve doğal kafur akciğer ve solunum yollarında antiseptik bir etkiye sahiptir (Ayral, 1997).
Her ne kadar uçucu yağ oranında genetik faktörlerin etkisi yüksek olsa da distilasyon yöntemi (Sefidkon et al., 2006), distilasyon süresi (Cannon et al., 2013) ve distilasyon suyu (Shamspur et al., 2012) gibi uygulamaların da bitkinin uçucu yağ oranı ve kompozisyonu etkilediği bilLavanta uçucu yağında en fazla bulunan maddeler, monoterpenler linalool, linalil asetat, borneol, kafur ve 1,8 sineol’ dur. Bunlar arasında linalool, linalil asetat ve kafur lavanta uçucu yağının kalitesini belirlemektedir. Linalool yatıştırıcı, linalil asetat uyuşturucu ve doğal kafur tek başına akciger ve solunum yollarında antiseptik bir etkiye sahiptir.
Ülkemizde son yıllara kadar ağırlıklı olarak melez lavanta olarak bilinen Lavandula Intermedia türü üretilmekteydi. Bu türün yağına Lavandin yağı denmektedir. Bu türün içerdiği bileşenler incelendiğinde bilhassa kafur ön plana çıkmaktadır. Ülkemizde yetiştirilen Lavandula Intermedia türleri ile ilgili yapılan akademik çalışmalarda elde edilen veriler, lavandin yağıdaki kafur oranlarının %5 - %20 arasında değişim gösterdiğini ortaya koymaktadır.
Esas olarak kafur tek başına insan sağlığına zarar veren bir madde olmamakla birlikte, uçucu yağ bünyesinde % 1,2 yi geçtiği takdirde Avrupa Farkopesi’ne göre zararlı bileşik olarak değerlendirlimektedir. Bu sebeple ilaç, kozmetik ve gıda alanlarında lavandin yağının kullanımı genel olarak çok kısıtlıdır.
Lavender yağı ise Lavandula Angustifolia türüne ait alttürlerden elde edilmektedir. Genel kabul olarak bu yağa Saf Lavanta Yağı denmektedir. Bu yağ, yüksek linaool ve linalil asetat ve çok düşük kafur içerdiğinden, ilaç, kozmetik ve gıda alanlarında kullanılmaktadır. Türkiye Avrupa Biriliği Farmakopesi’ni benimsemiştir. Bu standartlara göre lavanta yağında kafur maddesinin üst limiti %1,2 dir.Bunun yanında uluslararası kalite standardı olan ISO standartlarına göre ise ISO 3515:2002 ile duyurulan üst sınır %0,5 dir.
Diğer yandan lavanta uçucu yağının kalitesi ayrıca içeriğindeki linalool, linalil asetat maddelerine de bağlıdır. ISO 3515:200 standardına göre Linalool oranının %24-38 arasında, linalil asetat oranının ise %25-45 arasında olması ön görülmektedir ve borneol oranının %0.5-6,8 arasında değiştiği tespit edilmiştir. Lavandula Angustifolia türlerinin uçucu yağlarında, yetiştiği bölgenin rakım, iklim ve toprak yapısı, kullanılan yetiştirme tekniği gibi dışsal faktörler de göz önüne alındığında, yapılan araştırmalar, ana bileşikler olan %23-40 aralığında, kafur içinse %0,1-0,5 aralığında değerler vermektedir.
Bütün bu veriler göz önüne alındığında piyasada satılan lavanta uçucu yağlarının bu standartizasyona göre ayarlanması ve denetiminin yapılması gerekmektedir.
DR. ECZ.ABDÜSSAMED AKŞİT
TIBBİ MİKROBİYOLOJİ VE PARAZİTOLOJİ UZMANI
Buradaki Bilgiler Hekim, Eczacı ve Diğer Sağlık Profesyonellerini bilgilendirmek amacıyla bilimsel makaleler referans alınarak hazırlanmıştır. Fitoterapi ve Aromaterapi bir uzmanlık alanıdır. Hekiminize ve Eczacınıza danışmadan buradaki bilgilerle hastalık tedavi edilemez! Bitkisel ürünler İlaç değildir. Hastalıkların teşhisi ve tedavisi için kullanılamaz!