MATE
Çiçekleri çok küçük demetler halinde yaprak saplarının diplerindedir. Çiçeklerinin taç yaprakları oldukça minik, bembeyaz renktedir. Ortada bulunan yeşilimsi göbeği zamanla olgunlaşarak meyveye dönüşür. Meyveleri önce yeşilimsi daha sonra olgunlaştıkça siyahımsı bir renk alır. Yoğun tarçın aromasını andıran tadı oldukça lezzetlidir.
Avrupalılar tarafından ‘Yerlilerin Yeşil Altını’ olarak nitelendirilmiştir. Özellikle Arjantin’in gündelik yaşamında önemli bir yere sahiptir. Bazı dönemlerde fabrika işçilerinin bitkinin çayını içmesi yasaklanmıştır. Yerliler tarafından ‘Tanrının Ağacı’ olarak adlandırılmıştır. Güney Amerika’da vücuda dinçlik ve enerji verdiği düşünüldüğünden çok popüler bir içecektir. Kuzey Amerika’da genellikle kahve alışkanlığından kurtulmak isteyenlerin kullandığı bir içecektir. Avrupa’da obezite tedavisinde zayıflamaya yardımcı olduğuna inanıldığından popülerlik kazanmıştır. Arjantinli Che Guevera’nın astıma karşı sürekli mate yaprağı çayı içtiği biliniyor.
Mate yaprağı bitkisinden; mate yaprağı çayı, mate yaprağı macunu, mate yaprağı tentürü ve ekstraktı üretilir. Ayrıca içeriğindeki vitaminler, mineraller ve uçucu yağların zenginliğiyle çok çeşitli ilaçların muhteviyatına girmiştir.
Halk arasında mate yaprağı çayı içmenin zayıflamaya, vücut direncini arttırmaya, kas ve kemik ağrılarını hafifletmeye, yorgunluğa, migren ağrısına, nefes darlığına, vücuttaki fazla suyu atmaya iyi geldiğine inanılır.[1]
Tedavi amaçlı kullanımında mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
[1] Fitoterapi_Prof.Dr.Bayhan Çubukçu, Prof.Dr.Ali H. Meriçli,, Prof. Dr. Afife Mat, Prof. Dr. Günay Sarıyar, Prof. Dr. Nurhayat Sütlüpınar, Prof. Dr. Filiz Meriçli_(s88)